Tuesday, August 25, 2009

Maria Celeste'nin İnce Ruhu




Dava Sobel'in kitabı "Galileo'nun Kızı," okurken çok keyif aldığım bir kitaptı. Galileo'nun Venedikli Maria Gamba'yla çok uzun yıllar süren ilişkisinden Ağustos 1600 yılında Maria isimli bir kızı olmuştu.

Galileo, Marina Gamba'yla hiç evlenmediği için kızı Maria'nın da uygun bir eş adayı olma ihtimali ortadan kalkmıştı. O nedenle Maria küçük yaşta Arcetri'deki San Matteo Manastırı'na verildi. Maria, babasının göklerle, yıldızlarla uğraştığını bildiğinden ona bir şükran borcu olarak ismini değiştirdi ve Maria Celeste adını aldı.

Rahibe Suor Maria Celeste 1623'ten, öldüğü yıl 1634'e kadar babasına 120 mektup yazmıştır. Bu mektuplar tek kelimeyle harika kibarlık ve sevgi mektuplarıdır. Mektuplarda kullanılan incelik ve zerafet elbette rahibe Celeste'nin ince ruhlu, terbiyeli ve kibar biri olmasından kaynaklanır. Mektuplardan bir tanesini aşağıya aktarıyorum:


"Pek Sevgili Efendi Babam
Vincenzio'muz buraya gelerek evlenmek, saygın bir ailenin kızını almak üzere olduğunu söyledi. Bu beklenmedik haber beni öylesine sevindirdi ki mutluluğumun, size duyduğum sevgi, sizin sevinçlerinizden aldığım tat kadar büyük olduğunu söyleyebildim ancak. Mutluluğumun muazzamlığını bu cümleyle anlatabilirim diye düşündüm.

Sizin oğlunuzun benim de kardeşimin temiz vasıflarının kefil olduğu bu hoşlukların tadına varabilesiniz diye Rabbime size uzun yıllar sağlık vermesi için yakarıyorum. Bana sakin ve akıllı bir genç gibi göründüğünden ona duyduğum sevgi de her geçen gün büyüyor.

Aslında, bunu sizinle karşı karşıya kutlamayı ne çok isterdim efendim. Hiç olmazsa Vincenzio'nun nişanlısını nasıl ziyaret etmeyi düşündüğünüzü mektupla anlatma inceliği gösterir misiniz; yani, Vincenzio da oraya geldiğinde Prato'da buluşmak iyi olur mu, yoksa kız Floransa'ya gelinceye kadar beklemek daha mı iyi? Çünkü biz hemşireler arasında bu olağan bir formalitedir; onun da bir manastır tecrübesi olduğuna göre bu adetleri bilecektir. Kararınızı bekliyor ve bu süre zarfında size bütün kalbimle adieu diyorum.

sizi seven kızınız,
Suor Maria Celeste"

Mektuplardan birinde şöyle yazmıştır: "... Mektubuma burada son veriyorum; şu anda gecenin üçüncü saati ve gözlerim kapanıyor. O yüzden bir münabetsizlik ettimse beni affedin. Mektubunuzda isim isim belirterek gönderdiğiniz selamlarınıza misliyle mukabele ederiz. Rabbimin inayeti hep üstünüze olsun..."

Onun bütün mektupları baştan aşağı bu tür inceliklerle doludur ve böyle kibarlıklar insana sonsuz bir huzur ve mutluluk verir. Ben kibarlığı, nezaketi insani özelliklerdeki gelişmenin en üst noktalarından biri olarak görüyorum. Kibar bir insan tanıdıysanız, sizi mutlu etmek için kelimeleri özenle seçen, davranışlarını özenle ayarlayan, herhangi bir konuda sizi kırmamak için üst düzey bir çaba gösteren terbiyeli, düşünceli bir insan tanıdıysanız kendinizi şanslı saymalısınız, çünkü böyleleri her zaman ender olur. Kargaları her yerde görürüz, ama bülbüller, kuğular her zaman yolumuza çıkmazlar, nadiren rastlarız onlara...



Mehmet Murat ildan

No comments:

Post a Comment