Wednesday, September 9, 2009

Dünyayı Yerinden Oynatacak Kaldıraç!



G-8 zirveleri yapılırken her sene mutlaka çeşitli protesto eylemleri yapılır; halk, polisle çatışır. Bu eylemlerin etkisizliği ve gerçek manada bir işe yaramadıkları kuşku götürmezdir. Silahsızlanma, Küresel Isınma gibi insanoğlunun büyük sorunlarının çözümü için esasen çok etkin bir araç var ve bu yazımın amacı unutulmuş bu “Üstün” aracı dünyaya, protestoculara yeniden hatırlatmaktır.



İsa’nın doğumundan önce 287 yıllarında Sicilya’nın Sirakuza kentinde doğmuş olan Yunanlı matematikçi ve mekanik biliminin kurucusu Archimedes (Arşimet) bir gün Siraküza kralı Hiero’ya şöyle demişti: “Bana bir kaldıraç ve onu dayayacak bir yer verin, dünyayı yerinden oynatayım!” Şimdi şöyle bir soru soralım: Dünyayı yerinden oynatacak bir kaldıraç var mıdır? Yanıt olarak rahatlıkla şunu söyleyebilirim: Evet, vardır! Bu kaldıraç değişik bir kaldıraçtır ve adı da “Civil Disobedience” yani “Sivil İtaatsizliktir!”





Şair, mistik, tabiat gözlemcisi, bir inziva ve kır aşığı Henry David Thoreau’nun 1849 yılının Mayıs ayında hiç de öyle tanınmamış “Aesthetic Papers” adlı bir dergide “Sivil İtaatsizlik” isimli bir deneme yazısı yayınlanmıştı. Bu deneme yazısı Amerikan tarihinin hiç şüphesiz en kökten manifestolarından biridir. İlk başlarda bu yazı pek dikkat çekmemiş, 20. yüzyılda ise bu yazıyı milyonlar okumuştur. Temel olarak, “Sivil İtaatsizlik” yurttaşın haksız bulduğu bir yasaya karşı itaatsizlik göstermesidir. Aesthetic Papers’daki yazıdan burada uzun uzun bahsetmeyeceğim, bu zaten herkesin mutlaka okuması, üzerinde düşünmesi gereken güzel bir yazıdır, bütün okullarda da okutulmalıdır.




1907 yılında “Sivil İtaatsizlik”ten bir nüsha Güney Afrika’daki bir Hindu avukatın, Mohandas Karamchand Gandhi’nin eline geçmiştir. Pasif Direniş üzerinde çalışan Gandi bu yazıdan çok etkilenmiştir. (Thoreau da kendi düşüncelerinin bir kısmını Hindistan’dan, Bhagavad Gita’dan, kutsal Hindu Upanishadlarından almıştır esasen) “Sivil İtaatsizlik” gerçekten dünyanın en güçlü silahıdır, ancak “Çok iyi” bir lidere ihtiyaç duyar. Diyelim ki Türkiye’de Gandi gibi bir sivil lider ortaya çıktı, halkın çok sevdiği, güvendiği, ülkenin manevi babası olarak gördüğü ve ona sevgiyle “İtaat” ettiği karizmatik biri. Ve diyelim ki falanca telefon şirketi halkı açıkça sömürmektedir. Bu lider tüm Türkiye’ye bir çağrıda bulunur, onları ikna eder ve bu şirketin telefonlarını 1 hafta kullanmayın der. Olay bitmiştir, şirket bitmiştir! Sivil İtaatsizliğin önünde hiçbir güç duramaz, bu mümkün değildir.


Sivil İtaatsizlik mucizevi ve şiddet içermeyen bir silahtır. Haksızlıklara karşı kesin ve acımasız bir darbe indirecek olağanüstü bir güce sahiptir. Bu gücün karşısında krallar, başbakanlar, diktatörler, despotlar, firavunlar sert rüzgârların önündeki yapraklar kadar zayıf kalırlar. Halk eğer Sivil İtaatsizliğin gücünü idrak ederse onun kesin sonuç alacağını da görür. Bir Amerikan-Gandi, Amerika’nın silahlanma meselesini müthiş bir şaşırtıcılıkla çözebilir. 150 milyon Amerikalının sivil itaatsizlik liderinin çağrısıyla hükümete karşı tavır alıp ya silahlanmayı durdurun, silah fabrikalarını yasaklayın ya da vergi vermiyoruz aşamasına geldiğini düşünün; işte o an olay bitmiştir! Küresel çevre sorunları için de “Sivil İtaatsizlik” çevre düşmanı “Akılsız” hükümetlere karşı mutlak bir zaferi garantiler.

Bugün 6 milyarlık dünyamızda halk kitlesi kendisini küresel güçler karşısında çaresiz ve etkisiz hissetmektedir. Dünyanın “Devler” ve “Cüceler”den oluşmuş dengesiz bir yapıda bulunduğu varsayılmaktadır. Sivil İtaatsizlik, bu bozuk dengeyi sihirli bir değnek gibi bir anda tersine çevirecek bir güce sahiptir.


Üç yıl kadar önce, “Sivil İtaatsizlik” düşüncesine olan hayranlığım bana bir oyun yazdırmıştı. Oyunun ismi Mohandas Karamchand Gandhi’dir, bir büyük sivil itaatsizlik dâhisinin ismidir bu! O zamandan bu yana dünyadaki pek çok sorunun sivil itaatsizlikle aşılabileceğine olan inancım artmıştır. Bu önemli aracı, bu büyük kaldıracı hatırlatmak için yazdım bu yazıyı… Yeni Gandilerin, barışçıl sivil itaatsizlik ustalarının bütün ülkelerde çıkması, çoğalması umuduyla…

Mehmet Murat ildan

No comments:

Post a Comment