Monday, September 14, 2009

Gliese 581 C ya da Harmonia



Bizdeki iç siyaset, borsa, köprülü kavşak açılışları vesaire gibi çok sıkıcı haberlerin arasında dolaşırken aniden beni sevindiren bir habere rastladım. CNN haber sitesinde şöyle bir başlık vardı: “Güneş sistemi dışında ‘yaşamaya uygun olabilecek’ ilk gezegen keşfedildi.” Bir anda siyasi çekişmeler, seçim konuşmaları ve aklımıza gelebilecek her türden çirkin ve yerel meseleler gözümde toz zerrecikleri kadar küçüldüler; çünkü bu haberle birlikte zihnim bir roket gibi dünyadan fırlayıp uzaya çıktı, haberde sözü edilen gezegene, Gliese 581 isimli güneşin etrafında dönen o umut gezegenine gitti… Dönüp melankolik bakışlarla dünyaya baktım; bağrışlar, çağırışlar, terör, irtica, savaşlar, küçük insanların büyük didişmeleri… Hintli mistik üstat Bhagwan Shree Rajneesh ya da daha bilinen ismiyle Osho’nun dünyanın bir akıl hastanesi olduğu sözü aklıma geldi… Uzaydan bu mavi tımarhaneyi seyrettim…

Ünlü bir astronot şöyle demişti: Dünya, insanlığın beşiğidir; fakat hep beşikte kalınmaz!.. Evet, insan büyüdü artık ve beşiğinden çıkmalı!..
Haberin devamı şöyleydi: “Astronomy and Astrophysics adlı derginin son sayısındaki makaleye göre, astronomlar, Güneş sistemi dışında, Dünya'dan 20.5 ışık yılı uzakta keşfettikleri gezegenin, insanların yaşamasına elverişli şartlar taşıyabileceğini düşünüyorlar. Şili'deki La Silla adlı rasathanede bulunan ‘Harps’ teleskopunu kullanan uzmanlar, ‘Gliese 581’ yıldızının etrafında dolaşan gezegenin, hem sıvı hem de katı bir yüzeye sahip olduğunu, yüzeydeki sıcaklığın da dünyadaki gibi seyrettiğini belirledi. Yeni gezegenin arz ettiği özelliklerin, hayat bulunduğunu akla getirdiğini vurgulayan astronomlara göre, gezegen yüzeyindeki ortalama sıcaklık 0 ile 40 santigrat derece arasında değişiyor. Bu da yüzeyde sıvı halde su bulunabileceğini düşündürüyor. Uzmanlara göre, makul yüzey sıcaklığı ve Dünya'ya nispeten yakın oluşu, bu gezegeni uzayda hayat aramaya yönelik müstakbel uzay çalışmalarının öncelikli hedefi haline getirebilir.”

Yeni bir dünya mı bulduk? Bize 120 trilyon mil uzaklıkta yeni bir dünya? Uzayda bu mesafe kısa bir mesafedir!.. Bu gezegene Gliese 581 C adı verilmiş. Doğrusu hiç de yaratıcı bir adlandırma olmamış! (Tabii bilimsel kolaylık açısından bu ad verilmiş.) Ben ona yeni bir isim veriyorum: Harmonia, antikçağın uyum tanrıçası!
Şimdi hayal gücümüzü kullanıp 33 yıl sonrasına 2040 yılına gidelim. Bilim, şaşırtıcı bir hızla ilerlemiş, Harmonia’nın artık yeni ve yaşanılabilir bir dünya olduğu ve orada bitkiler, küçük hayvanlar olmakla birlikte henüz insan kadar gelişmiş canlıların olmadığı ispatlanmış, oraya yolculuk zamanı beklenenden daha önce gelmiş!.. Bilirsiniz, “Dünyadan göçüp gitmek” deyimi vardır. Bu deyim ölmek anlamına gelir ki bu da mutlak yok oluştur, çünkü ölümden sonraki yaşam pratikle denetlenemeyen ve doğrulanamayan bir inançtır, yani bir boş inançtır; insanın kendisini aldatmasıdır, ölümden sonra ne olacağına dair duyduğu bilme ihtiyacı boşluğunu bir çeşit korku ve umut refleksiyle doldurmasıdır. Yaşam tektir ve başka bir yaşam yoktur. Fakat tarihte ilk kez, Harmonia’ya gidilirken “dünyadan göçüp gitmek” deyimi ölmek, mutlak manada yok olmak anlamına gelmeyecek… Dünyadan göçüp başka bir dünyaya gidilecek, oraya yerleşilecek…


Harmonia bir “Öteki dünya” olacak!.. Dinlerin öteki dünyası sadece bir hayal, bir serap, zeki ve güçlü insanları sadece gülümseten bir aldatmaca; fakat uzayda gerçek “öteki dünyalar” var ve bizi onlara götürecek olan sadece bilim!.. İnsan soyu için ilk ve son peygamber (kurtarıcı, yol gösterici anlamında) hiç şüphesiz bilimdir (bilimin aydınlık yüzüdür elbette.)

Vakit geldiğinde Harmonia’ya gidecek şanslı insanlar nasıl seçilecekler peki? Milyarlarca insanın kimlik numaraları bir bilgisayara yüklenip rastsal bir çekiliş mi yapılacak? Yoksa parası çok olan mı oraya gidecek? Nuh’un Gemisi metodu mu kullanılacak? Belki de insan kolonisi, uzay gemisi hangi ülkeninse sadece onun vatandaşlarından seçilecek. Bunları şimdiden bilemeyiz, fakat yeni dünyanın güzel bir dünya olması için şimdiki dünyadan yapılacak seçimin çok iyi düşünülmesi gerekir. Sahtekarları, alçakları, hırsızları, çakalları, düzenbazları, hilebazları, bütün bu ve benzeri sevimsiz karakterli kötü insanların oraya sızmalarını önlemek gerekir, çünkü yeni dünyanın temeli sağlam atılmalıdır; orası saf ve temiz olmalıdır; uyum içinde olmalıdır!..

O anın geldiğini ve o uzay gemisinde olduğunuzu, kalkıştan birkaç dakika önce koltuğunuzda oturduğunuzu düşünün. Bu dünyadan geri dönmemek üzere ayrılmak, doğup büyüdüğümüz topraklardan ayrılmak… Bu elbette mesela Türkiye’den Afrika’ya ya da Güney Amerika’ya gitmek gibi bir şey değil. Gidilecek yerde başımızın üzerindeki gökyüzü bile değişecek. Harmonia’da bir yılın 13 gün olduğu saptanmış, yani o gezegen güneşin etrafında 13 günde dönüyor!.. Bütün bu değişmelerin dışında insan dünyadan ayrılırken elbette köklerinden sökülen bir ağaç ne hissederse onu hissedecektir…


Mehmet Murat ildan

No comments:

Post a Comment